Bu yıl, havaların da yağmurlu gitmesiyle biraz geç kalınmış bir temizliğe başlıyorum…

Sizin için bahar temizliği nedir?
Benim için temizlik demek evdeki tüm eşyaların yerinin değiştirilmesi demektir 🙂 Kova burcunun özelliği midir nedir bilmiyorum ama aynı mobilyalar, aynı mekanda belli bir zaman sonra ruhumu daraltıyor..

Dip köşe temizliğe girişmişken neden mobilyalar aynı yerde kalsın ki?
Benim gibi hisseden var mıdır bilmiyorum ama açıkçası merak ediyorum, yoksa böyle hisseden bir ben miyim? Yalnız olmadığımı düşünüyorum. Yorum kısmında bu konuda bana, yalnız olup olmadığımı yazarsanız sevinirim. 🙂
Neyse ilk olarak halıları yıkamaya göndermekle başladım temizliğe -ayağımın altından kalksınlar dimi- 🙂 Hafta içi de koltukları yıkattıracağım. Camlar, tül, perde vs, derken kendi odama da bir çeki düzen vereceğim. Yani elimden geleni yapacağım 🙂
Şimdiden bana ve tüm temizliğe kalkanlara kolay gelsin.

Odamın temizliği bittiği zaman videoyu da buraya ekleyeceğim. Beklemede kalın…😉
Temizlik perilerinize selamlar 🙂

Öncesi olsun bu video sonrası sonra 😅 pic.twitter.com/iwAx2ouUcT

— Hatice Civelek (@Htc_Civelek) June 12, 2023

Bugün yine bir dizi önerisi ile aranızdayım. Ayrıca benim en sevdiğim ikinci Güney Kore dizim. Üstelik bu dizi oldukça güzel bir aşka da çanak tutmuş, hatta bu dizi setinde kalmayıp çıkarak gerçek hayata taşınmış bir hikaye.
Masallardaki mutlu sonlar böyle olmalı. Hyun Bin ve Son Ye Jin, 2018 yapımı “The Negotiation” filminde ve 2019 yapımı “Crash Landing on You” dizisinde birlikte rol aldılar. Ocak 2021’de ilişkilerini doğruladılar ve Şubat 2022’de evleneceklerini duyurdular. 31 Mart 2022‘de ise özel bir törenle evlendiler.11 Nis 2022
Hyun Bin ve Son Ye Jin’in ilk çocukları 27 Kas 2022 doğdu

Bahsettiğim dizi : Crash Landing on You,

---

Crash Landing on You, Yoon Se-Ri isminde Güney Koreli bir kadın ile Kuzey Kore’li Lee Jung-Hyeok arasında yaşanan aşkı konu ediyor. Yoon Se-Ri, ülkedeki en zengin ailelerden birinin kızıdır. O, yamaç paraşütü yaptığı sırada işler ters gider ve sınırın ötesine yani Kuzey Kore’de bir yere iniş yapmak zorunda kalır.Lee Jung-Hyeok ise bir askerdir ve Kuzey Kore topraklarında Yoon Se-Ri’ye sahip çıkar onun güvenliğini sağlamak için elinden geleni yapar. Bu macerada ikili arasında kısa süre içerisinde bir aşk meydana gelecektir.

Dizi oldukça komik, bir o kadar da eğlenceli ve duygusal yani bir dizide görmek isteyeceğim her şeyi içinde barındırıyor.

Eğer henüz Güney kore dizileri ile hiç tanışmadıysanız bu dizi ile başlayabilirsiniz. Mutlaka izlemelisiniz tavsiye ediyorum 🙂

Crash Landing on You, 2019 yılında tvN kanalında yayınlanan bir Güney Koreli televizyon dizisidir.

İlk bölüm yayın tarihi: 14 Aralık 2019 (Güney Kore)

Son bölüm yayın tarihi: 16 Şubat 2020

Bölüm sayısı: 16
Yönetmen: Kim Hui-won

Yazarlar: Park Ji-eun

Başrol: Hyun Bin; Son Ye-jin

Dizi Oyuncuları:

Son Ye-jin:Yoon Se-Ri

Hyun Bin Lee: Jung-Hyeok

Seo Ji-hye: Seo Dan

Kim Jung-hyun :Koo Seung-Joo

Oh Man-seok: Jo Cheol-Kang

Kim Young-min: Jung Man-Bok

Yoo Su-bin: Kim Joo-Meok

Kim Jung-nan: Ma Young-Ae

Kim Sun-young: Na Wol-Sook

Herkese selamlar.

Bugün de sizlere annemden bahsetmek istiyorum.

Biz çok küçükken babamızı kaybettiğimiz için annemin yükü çok ağırdı. Bize elinden geldiğince kol kanat gererek bizleri bu yaşa getirdi. Geçirmiş olduğu bir çok ameliyat ve hastalıklarla boğuştu ve şimdi sadece evde walker yani (yürüteç) yardımıyla evin içinde, gerektiğinde beş on adım atabiliyor.

Evde olmak onun canını çok sıksa da elimizden pek fazla bir şey gelmiyor.

Bugün kardeşimle beraber, annemi Yıldız Teknik Üniversitesi Ortabahçe’ye götürdük. Beş yaşında ki ikiz yeğenlerimle beraber bugünkü güzel havanın tadını çıkarttık. Yanımıza top olmadığı için büyük bir çam kozalağını topa çevirdik. Çocuklar bu oyuna bayıldı. Sırayla bana, o minik ayaklarıyla şut atmaya çalıştılar. Beraber çok eğlenceli bir günü ardımızda bıraktık.

Her zaman yapamasak bile arada bir annemizin yüzünü güldürüyor olmak da çok güzel.

Anne duası her şeye bedel. 🙂

Canım annem.

Her işin başı sağlık, Rabbim hepimize sağlıklı mutlu günler nasip etsin.

Şuraya da bugün çekmiş olduğum çiçekleri sizler için bırakıyorum…

Hoşçakalın…

Sevgiyle kalın.

Merhabalar…

Bugünün anısıyla sıcağı sıcağına bir yazı ile geldim.☺️
Biz bugün, adalara pikniğe gittik.

Vapurdayken, ineceğimiz adayı kararlaştırıp, Heybeliada da inelim dedik. Neyse evden tam tesisat çıkışımız. Çantalarımızda sarmalar, börekler, kurabiyeler vs, ne ararsanız var ve biz sadece iki kişiyiz. 😅

Biz tam piknik alanına doğru poşetleri sırtlayıp yürümeye başladığımız anda bir tane teyzeye yol sorduk ve bilin bakalım ne oldu? ☺️

O teyze benim hemşehrim ve ayrıca köylüm çıkmaz mı !

Ayaküstü biraz muhabbet edip mesire alanının hem ücretli hem de oldukça uzak olduğunu söyledi bize. yolun üstündeki ormanı tarif ederek orada daha sakince pikniğimizi yapabileceğimizi tavsiye etti. Biz de onun sayesinde pikniğimizi sakince, doğanın ortasında, kenarda atların otladığı, içinde çiçeklerin, kuşların olduğu güzel bir yerde yaptık. Denize karşı keyifle çaylarımızı yudumladık.

iyi seyirler” dileyerek bugüne dair çektiğim ada anılarımı aşağıya bırakıyorum.

Begonviller henüz tam açmadığı için begonvilli karelerden çok fazla çekme fırsatım olmadı. Neyse tekrar gelirim 😄
Bir dahaki sefere tekrar görüşmek üzere.. hoşça ve sevgiyle kalın…

Sağlıklı kalabilmek için bazı şeyleri düzene sokmamız gerekiyor , aksi taktirde ilerleyen yaşımızda birçok sıkıntıyla baş başa kalabiliriz. Örneğin geç uyuyup, geç kalkmak bütün günümün hem verimliliğini azaltıyor hemde yapmak istediğim bir çok şeyden mahrum kalabiliyorum çünkü zamanım yetmiyor.

Bunun için de kendim için bir çizelge oluşturmaya karar verdim. 🙂

. En geç 12 de yatmam gerekiyor

. Sabah 7.30 da kalkmalıyım.

Harika bir kahvaltı hazırlayıp, annemle birlikte bu kahvaltının tadını çıkartmalıyım.

Örneğin:

. Çayımı içerken şöyle bir sosyal medyada gezinebilirim 😄

. Bolca su içmeliyim.

. Bugün ne pişirmeliyim sorusuna cevap aramalıyım.🤔

Evi toplayıp ( çamaşır, bulaşık, vs) birde yemeği yapmalıyım, derkeen….

Nihayet Rutinim bitti. Sıra kendim için bugün ne yapmam lazım sorusuna geldi. Eğer hava güzelse, hazırlanıp Adım sayarı da başlatıp, çevremde yeşillikler olan yerlere doğru yürüyüşe çıkmalıyım.

Gördüğüm tüm kedilere yaklaşıp sevmeye çalışmalı ( yada tırmığı yemeliyim 🙂

Bazı günler kitap okumayı tercih edebilir, bazı günler elişi yaparak vakit geçirebilirim, bazı günler boyama yapıyor ve yahut birşeyler çizebilirim…

Böyle böyle ömrümü tüketiyorum işte.

Sizler kimbilir bir güne neler sığdırıyorsunuz?

Ama en önemlisi sağlık değil mi? Tüm bunları eğer sağlıklıysam yapabiliyorum ve dilerim Rabbim herkese sağlıklı bir yaşam nasip etsin… 🙂 Şimdilik hoşçakalın…

Sevgiyle ve Sağlıkla kalın

.

Merhabalar yine ben 🙂
Bugün sizlere Kore dizilerinde tekrar tekrar izleyebileceğim bir liste yaptım 🙂 Ve bu listedeki dizileri sırasıyla sizlere de tanıtmak istiyorum.
İlk olarak listenin başına Moon lovers: Scarlet Heart Ryeo
Türkiye’de “Aşka Yolculuk” olarak ekranlara geldi.
Tong Hua’nın Bu Bu Jing Xin adlı Çince romanından uyarlanmıştır.
Dizi kısaca şöyle 🙂 Hae-Soo, bir güneş tutulması ile birlikte zamanda geriye; Goryeo Hanedanlığı dönemine gider. Kendini bir anda imparatorlar, savaşçılar ve prensesler arasında bulan Hae-Soo, bulunduğu geçmişin korkutucu, merhametsiz ve soğuk prensi Wang So’ya aşık olur. Dikkatleri çekmekten hoşlanmayan fakat bunu mümkün kılamayan Wang So, insanlardan uzak durmaktan hoşlanan bir yapıya sahiptir. Dizinin ilerleyen bölümlerinde Wang So, farklı karakterlerdeki kardeşlerinden bazılarıyla çatışacak ve tahtın büyük gücünün yönlendirdiği entrikalara şahit olacaktır. Bu esnada Hae-Soo ile Wang So’nun arasında yaşanacaklar, koca bir hanedanlığa eşdeğer bir aşkın ortaya çıkıp çıkmayacağı sorusuna cevap olacaktır. Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo’da güç, aşk, imkansızlıklar ve tutku, tarihle buluşuyor.

Bu dizi hem çok eğlenceli, hem de çok duygusal bir aşkı sergiliyor. Eski Tarihi dönemlerde geçen Kore dizilerini seviyorum, sarayları ve kıyafetleri çok güzel oluyor.:)

Zengin kadrosu ile de göz dolduran bu dizi sizce de liste başı olmayı hak etmiyor mu? 🙂

Taht çekişmeleri, kardeş kavgaları, kıskançlık, aşk, entrika hepsi bu dizide mevcut.
Ben bu diziyi beş yıl içinde tam 4 kez izledim 🙂
Biraz abartmış mıyım ne?

Yayın Tarihi: 29 Ağustos 2016

Tür: Bilim Kurgu, Dram, Savaş

Yönetmen: Kim Kyu-tae

Senarist: Jo Yoon Young , Tong Hua

Yapımı: 2016 – Güney Kore

Bölüm: 20

Sezon: 1

Ana kadro

• Lee Joon-gi – 4. Prens Wang So^[4]
• IU – Hae-soo^[4]
• Kang Ha-neul – 8. Prens Wang Wook
• Hong Jong-hyun – 3. Prens Wang Yo
• Byun Baekhyun – 10. Prens Wang Eun
• Nam Joo-hyuk – 13. Prens Wang Wook
• Ji Soo – 14. Prens Wang Jung^[5]
• Yoon Sun-woo – 9. Prens Wang Won

Yardımcı kadro

• Kim San-ho –  Wang Mu
• Jo Min-ki – Kral Taejo
• Park Ji-young – Kraliçe Yoo
• Kang Han-na – Hwangbo Yeon-hwa, Wang So’nun eşi
• Park Si-eun – Madam Hae, Wang Wook’un eşi ve Hae-soo’nın kuzeni
• Z.Hera as Park Soon-duk, Prince Wang Eun’s wife
• Seohyun – Woo-hee, gisaeng ve lLater Baekje’nin son prensesi 
• Jin Ki-joo – Chae-ryung, Hae-soo’nın hizmetçisi
• Kim Sung-kyun – Choi Ji-mong
• Sung Dong-il – Park Soo-kyung, Soon-duk’ın babası
• Kim Kang-il – Shinjoo Kangssi
• Park Jung-hak – Wang Sik-ryeom
• Woo Hee-jin
• Jung Kyung-soon
• Nam Sung-joon

Herkese Merhabalar:)
Bugün de sizlere Güney Kore dizilerine kendimi nasıl kaptırdığımı anlatmak istiyorum 🙂
Şöyle ki; annemin rahatsızlandığı bir vakit benim işe ara vermem gerekti. Evde oldukça sıkıldığım bu zamanda İnstagram’da reels bölümünden önüme komik bir video geldi ve oldukça merak ettim, bu dizi mi, sinema mı? … sonra baktım diziymiş. Bir çok insan, özellikle de Türkiye’de oldukça sevilen bir kitleye sahiplermiş. Güney Kore dizileri eğlenceliye benziyordu ve benimde en çok ihtiyaç duyduğum şey biraz neşeydi.. ilk izlediğim dizi Lee Min-ho nun bir dizisiydi ve dizide aslen Rizeli olduğum için bir bölümünde çay bahçeleri çok ilgimi çekmişti. Konuşma tarzları eğlenceliydi dizi izlerken bir çok şeyi unutup gülebiliyordum.
Dizinin Adı The Legend Of The Blue Sea, akıllı bir dolandırıcı olan Heo Joon Jae ile Shim Chung adlı bir deniz kızının hikayesini konu ediyor. Joseon döneminden bir deniz kızı olan Shim Cheong, günümüz Seul’ünde ortaya çıkar. Onun yolu burada, geçmişi ile bağlantılı olabilecek kurnaz bir dolandırıcı olan Heo Joon Jae ile kesişir.
Beş yıla yakın bir zamanda 100’lerce Kore dizisi izledim, çat pat korece konuşmaya bile başladım denebilir. Şuan güncel dizilerini hala izliyorum, keyif aldığım bu diziler iyi ki varlar. Keşke Türkiye’de üretilen dizileri de kısa tutup kimseyi sıkmasalar ne harika olurdu 🙂

Aslında deprem olduktan sonra bir süre kendi bunalımımdan çıkamadım. Sonra baktım ki yüzümü güldüren yegane şeylerden bir tanesi de kediler! Ve ben böylece Youtube kanalı açmaya karar verdim.

Miyavgiller adında açtığım bu sayfada, sokakta başını okşadığım, sevgiye aç olan kedilerin videolarını paylaşıyorum. Bu çok neşeli bir hobi ve bana oldukça iyi geliyor.

Her gün on bin adım atmak için evimden çıkıp İstanbul’u geziyorum. Gördüğüm yerlerdeki kediler bana yakınlık ediyorsa, sevip videolarını çekiyorum.

Evime geldiğim de anneme izletip “bu günkü Miyavgilim de bu” diyorum sonra videoyu editleyip kanala yüklüyorum.

Bu benim için güzel bir aktivite oluyor. Çünkü kediler insanlara neşe veriyor.

Han bir söz vardır ya. “Bir kedinin dostluğu, tonlarca ilaçtan daha şifalıdır”

Bence gerçekten yerinde söylenmiş bir söz

Bu günlük de bu kadar.

Hoşçakalın ve sevgiyle kalın 🙂

Evde olduğum bu zaman zarfında ve de sağlığım el verdikçe yeni model tasarlamak istiyorum. Bir kaçını sizlerle de paylaşayım o zaman 🙂 İlerleyen günlerde devamı gelecek 🙂

Bir çok canımızın göçük altında kalarak hayatlarını kaybetmesini yaşadı bu ülke. Ve tüm ülkeyi hatta tüm Dünya’yı bu büyük felaket derinden etkiledi. Herkes tek yürek olduğu, biran evvel yaraları sarmak için birbirleriyle yarıştığı, büyük bir doğal afeti geçirdik hep beraber. Üstelik Hatay’da yaşayan arkadaşımın abisi de enkaz altında hayatını kaybedenlerden biriydi. Hemen hemen herkesin bir tanıdık bir akrabası, komşusu, yada annesi, babası, kardeşi yahut tüm ailesi göçük altında kalmıştı maalesef. Verilen mücadeleler ve felaketin büyüklüğü insanların çaresizliği, çekilen çileler, mağduriyet, sesinin kimselere ulaşamaması… Ve bizler günlerce televizyonlar başından kalkamayıp olanlara derinden üzülerek kah ağlayarak, kah da kur-an okuyup dua ederek geçirdiğimiz o kara günler …Sizler kim bilir nasıl ve neler hissederek ve de yaşayarak geçirdiniz hiç bilmiyorum. Hepimiz için çok çok zordu eminim … Rabbim bir daha yaşatmasın.
Kendime not: Ölüm her an ensemizde olsa da keyifli zaman geçirmek için çaba göstermeliyim. Sevdiklerimizle daha çok vakit geçirmeli, güzel anılar oluşturmalıyım. Ve en çok da kendimi sevip üşengeç olmayı bırakarak, kendime bakmalıyım. Tabiri caizse kendimizi salmamalıyız, biz her günün kıymetini bilerek, güzelce yaşamalıyız.